Hipnoz ve Bellek

Hipnozun belki de en spekülatif yönü, bellekle il­gili olanı. Hipnozla çocuklu­ğa, hatta bebeklik dönemine yapılan geri dönüş sahnelerine de, cep saatini sallandıran silindir şapkalı adam görüntüsü kadar aşina­yız aslında. Hipnozun, uyanıklık duru­munda hatırlanamayan olay ve du­rumların yeniden canlandırılışında et­kin bir araç olabileceği düşünülse bile bu etki için kanıtlar yeterince sağlam değil. Önemli bir nokta, kişilerin hip­noz altında daha fazla bilgi üretmele­rine rağmen, bunun ille de doğru ol­masının gerekmemesi. Hele hipnozda fantezi ve hayal gücünün oynadığı rol göz önüne alınırsa... Dolayısıyla, orta­ya çıkan bilginin bu açıdan da değer­lendirilmesi gerekiyor. "Hipermnezi" sözcüğü, belleğin olağanüstü derece­de açık olduğu durumlar için kullanı­lıyor. Hipnotik hipermnezi ise kişinin, bütünüyle unutmuş olduğu olay ve durumları hipnoz sırasında büyük ke­sinlikle hatırlayabildiği inancına daya­lı, ancak çok tartışmalı ve bilim adamları tarafından da kuşkuyla karşılanabilir kavram. Hipnozun bazı ülkelerde adli uygulamaları olduğu da düşünü­lürse, konunun hassasiyeti kendiliğin­den ortaya çıkıyor. Bir de hipnoz son­rası bellek konusu var. "Posthipnotik amnezi", kişinin hipnoz uygulayıcısın­dan gerekli sinyali alana kadar, hip­noz süresince yaşadıklarının tümünü ya da çoğunu unutması durumu için kullanılan bir terim. Bu deneyimse ki­şilerin genelde %10-15'i için söz konusu. İşin ilginci, genellikle bu kişilerin hipnoz öncesi süreç hakkında hatırla­yabildikleri de bölük pörçük 'sahne'lerden ibaret. Örneğin kayıt sırasın­da adlarını, yaşlarını ya da tarihi bir kağıda yazdıklarını hatırlayabiliyor, ancak hipnoz başlangıcında kendileri­ne yapılan telkini tümüyle unutabili­yorlar.
Yaşamın çizgisini arada bir ters yö­ne çevirip bazı dönemleri ya da anları yeniden ziyaret etme, kapıyı aralayıp da "ta o zaman" olup biten­lere şöyle bir göz atma fan­tezisi herkes için var olsa gerek. Bu fantezi, hatırla­maktan çok bir şeyleri yeni­den yaşamakla ilgili. İçinde bulunulan anın üşüşen her türlü dış uyaranını dikkate almayıp geçmiş bir an veya zaman aralığına bütünüyle yoğunlaşmak, onu olabildi­ğince yeniden yaşamak. Sesleri, görüntüleri, ayrıntı­larıyla... Bu geriye dönüş anlarında çarpılıp bükülen çok şey olacağı, yeniden ya­şanan şeyin geçmiş gerçekliğinden birçok şey kaybetmiş olacağı kesin. Ama tutup kavramak istenilen şey, yine de gerçekmiş kadar 'gerçek'. Hipnotik "geriye dönüş" süreci de bu­na benzer bir şey ve hipnotize olan ki­şinin geçmişi yeniden yaşama yetene­ğine bağlı. Geçmişi düşünmekten ya da hatırlamaktan farklı. Birçok döne­mi kapsayabilecek bu süreç, daha çok çocukluğa dönüş formunda, kimi za­man ses, hareket, davranış, hatta elyazısında değişimlerle birlikte yaşanı­yor. Bu dönüş, doğal olarak son dere­ce öznel ve bunu yaşayan kişi için de oldukça inandırıcı; ancak bu, kişinin hipnoz sırasında yaşadıklarının, geç­mişte yaşananla kıyaslandığında doğ­ru olduğunun bir garantisi değil. Araştırmalar ışığında şurası kesin ki geçmişe ve çocukluğa dönüş egzersi­zi, kişiyle ilgili yeni veriler ve sonuçta bir kazanım getirse de hipnoz hiç bir şekilde insan belleğinin özellik ve sı­nırlarını aşacak güçte değil.

0 yorum:

eXTReMe Tracker