Hipnozun Tıpta Kullanım Alanları

-Psikiyatri
-Kadın-Doğum
-Allerji ve Deri Hastalıkları
-Çocuk Hastalıkları
-Endokrin Hastalıkları
-Ağrı Tedavisi (algoloji)



A. DOĞUMDA HİPNOZUN KULLANIMI VE AVANTAJLARI

Herhangi bir hasta için 'hipnoz' yapmak, ufak bir gayretle ulaşılabilecek basit bir uygulamadır. Hastayı hipnotik transa sokabilmek için gösterdiğimiz yöntemlerin uygulanmaya çalışılması ve biraz gayret gösterilmesi yeterli olacaktır. Doğum hastalarının hemen hemen tamamı bu yöntemden istifade edebilirler. Tüm doktorlarda anne adaylarına hipnozu rahatlıkla uygulayabilirler. Hipnoz hasta ile hekim arasında geçen ikili bir ilişkidir. Hipnotik transta üzerinde durulması gereken önemli konu, hastanın psikolojik yapısı ve psikodinamik durumudur. Bu nedenle hekim, hipnoz uygulayacağı hastasının psikodinamik gelişimini ve psikolojik yapısını bilmelidir.

Hipnozun doğum hastalarında kullanılmasının bir çok önemli avantajı mevcuttur. Bilindiği gibi doğum esnasında veya sezeryanda bir çok kimyasal ajanlar kullanılmaktadır. Bu madde kullanımı annenin ve özellikle de bebeğin sağlığını ileri derecede tehdit etmektedir. Kimyasal maddelerin kullanımına bağlı bebekte solunum depresyonu gelişmekte, bebek oksijensiz kalabilmektedir. Ayrıca anne ve bebek kimyasal maddelere bağlı anoksi nedeniyle dolaşım ve solunum sistemi rahatsızlıklarına yakalanabilmektedir. Çeşitli enfeksiyonlar ane ve bebekte ortaya çıkabilmektedir.

İşte tüm bu olumsuzlukları; hipnoz kullanarak ortadan kaldırabiliriz. Çünkü hipnoz kullanıldığında kimyasal maddeler ya hiç kullanılmamakta ya da çok az kullanılmaktadır. Hipnoz sayesinde kasların gücü ve performansı artırılır. Sonuçta doğum boyunca anne adayları daha az yorgunluk hissederek, rahat ve huzurlu bir doğumu gerçekleştirirler.

Hipnoz kullanımının çok önemli olduğu diğer bir konu, anestezi olamayan hastalardır. Kalp problemleri, verem, erken doğum gibi nedenlere bağlı olarak kimyasal ajanların kullanılmasının kontrendike olduğu durumlarda, hipnoz anestezi tehlikesi korkusu olmadan anne ve bebek için kullanılabilir.

Genel kabul gören ve dünyada yapılan uygulamada uterus aktivitesini oluşturabilmek için kimyasal ajanların yaygın olarak kullanılması gerekmektedir. Ancak, hipnoz da buna da gerek yokdur. Hipnotik telkinler vasıtası ile uterus aktivitesi normal olarak çalıştırılabilir.

Hipnozun kullanımına bizi iten diğer bir neden de; hipnozun her zamnan için kontrol altında tutulabilmesidir. Ancak kimyasal anestezide hastanın derin anesteziye sokulması ve ardından anestizeden çıkartılması işlemleri tam kontrol altında değildir ve zamana bağlı bir olaydır. Oysaki; hipnozda süjenin veya hastanın derin anestejiye sokulması birtelkin ile mümkün olurken, başka bir telkin ile o anda tamamen normale dönüştürülmesi mümkün olabilmektedir.

Hipnozda yaptığım anestezi durumlarını, kimyasal anesteziklerle yapmak bir anda mümkün olmadığı gibi; kimyasal anesteziklerin etkisini ortadan kaldırabilmek için başka kimyasal maddeleri vücuda vermek gerekmektedir. Bu maddelerin hepsi de sonuçta toksik etkiye sahiptir.

Genel kabul gören diğer bir husus da hipnoz esnasında, kapiller kuramının çok az olduğudur. Bunun sebebi tam olarak bilinmemektedir. Ancak iradi olarak damarların büzülmesi veya iradenin koagülasyon zamanına olan bilinmeyen olumlu etkisi olduğu ileri sürülmektedir. Bu konu ile ilgili bir çok deneysel çalışma yapılmıştır. Henüz fizyolojiik bir izah ortaya konamamıştır. Konu ile ilgili daha detaylı çalışmaların yapılması gerekmektedir.

Literatürden takip ettiğimiz kadarı ile, bazı vakalarda süjeler kanamaları tamamen kontrol altına alabilmektedirler ve kanama tamamen durabilmektedir. Bu araştırmaya değer çok ilginç bir konuda kanamanın durdurulması ile ilgili çeşitli teoriler ortaya atılmıştır. Kapiller bölgedeki kasların kontraksiyonu ve vazospazmın çeşitli şekilleri o bölgedeki kanamayı kontrol altına almaktadır.

Doğumda hipnozun kullanılmasının diğer bir nedeni de hastaya ve hekime zaman zaman kazandırmasıdır. Doğum uzmanı, doğumdan önce hastasını hipnotize eder. Uzun bir süre uğraşsa da onu somnambul safhaya ve anestezi haline getirerek doğum gününe hazırlar. Doğum günü geldiğinde artık hiçbir problem yoktur. Hastaya verilen bir kaç telkin ile hasta hemen hipnotik transa geçer ve rahat bir doğum başlatılır.

Ancak ülkemizde hipnoz ile doğum yaptırmak konusun- da yasal bir düzenleme olmadığından, tereddütler ortaya çıkmaktadır. Hastahane yönetimleri bu tip bir doğum olayına sıcak bakmamaktadırlar. Ancak bir kaç iyi niyetli yönetici ve cesaretli hekimler sayesinde bu engeller aşılabilmektedir. Ülkemizde hipnoz ile ağrısız doğum yaptıran hekimlerimiz uygulamalarını genellikle kendi kliniklerinde yapmaktadırlar. Posthipnotik telkinlerin kullanılması ve otohipnoz tekniklerinin geliştirilmesi, bu konuda yeni gelişmeleri ortaya koymaktadır. Eğitim seviyesi yüksek anne adaylarının ilgisi bu konuya gittikçe artmaktadır.

Hipnoz vasıtası ile doğum zamanı da kısaltılmıştır. Mesela doğum esnasında hasta aldığı olumlu telkinler nedeni ile rahattır. Bu durumda doktorun hastası ile devamlı ilgilenmek zorunda kalmaz. İlk doğum yapacak anne adayları doğumun ilk evresini iki saat gibi kısa bir sürede tamamlayabilmektedir. Ardında doğumun ikinci evresini fazla zorlanmadan atlatabilmekte ve doğumu gerçekleştirmektedirler.

Hipnozun doğumda kullanılmasının tercih nedenlerinden biri de; çok az alet manipülasyonuna gerek bıraktırmasıdır. Bilindiği gibi normal doğumlarda bir çok alet kullanılmaktadır. Bu da annenin ve bebeğin sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Bu olgu anestejik ajanlara bağlı meydana gelen tehlikelerden tamamen farklıdır. Vakum, forceps v.b. aletlerin kullanılması doğumda bir çok problemleri de beraber getirmektedir. Hipnoz ile yapılan binlerce doğumda bu tip manipulasyoner ortaya çıkmamıştır ve herhangi bir vaka rapor edilmemiştir.

Hipnoz ile doğumda önemli bir nokta da; hastaların çoğunun tam bir hipnoanestezinin doğum esnasında sağlanamayacağı düşüncesine sahip olmalarıdır. Bu tamamen gerçek dışıdır. Düşük ve .... seviyede hipnoza giren hastalar bile yeterli seviyede hipno anestezi oluşturabilmektedir. Bu durumda hemen hemen tüm hastalar ister düşük seviyede isterse yüksek seviyede hipnoza yatkın olsunlar bu yöntemden yararlanabilmektedirler. Bu da doğum hastalarının %95 - 100 ünü içine almaktadır. En azından hipnoz yardımı ile doğum esnasında kullanılacak olan kimyasal maddelerin miktarı en aza indirilmiştir.

Hipnozun doğumda kullanılmasının diğer bir nedeni de; doğum sonrası bakımdaki rahatsızlıktır. Doğum yapmış anneler, alınan telkinler sayesinde lohusalık döneminin sıkıntılarından kendilerini kurtarabilirler. Bu şekilde; tamamen ağrısız bir ortamda, keyifli bir şekilde, atelektazi tehlikelerini ve diğer doğum sonrası tehlikeler en aza indirerek lohusalığın tadını çıkarırlar.

Hipnozu hastalarına uygulayan bir kısım hekimlerimiz, direk telkin ile süt salgılarının arttığı, göğüslerinin süt ile dolduğu, anne ile bebek arasındaki sevgi şelalesinin çok olumlu bir seviyeye getirildiği ve bu sayede bebek bakımının mükemmel olduğunu bildirmişlerdir.

0 yorum:

eXTReMe Tracker